Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

akşama doğru

  • 1 doğru

    I s
    1) ( gerçek) Wahrheit f
    niye \doğrusunu söylemiyorsun? warum sagst du nicht die Wahrheit?
    2) math Gerade f
    sabit bir \doğru eine feste Gerade
    II adj
    1) gerade
    2) richtig, korrekt; ( gerçek) wahr
    \doğru çıkmak sich bewahrheiten
    bu cümle \doğru mu yanlış mı? ist dieser Satz richtig oder falsch?
    3) ( dürüst) geradsinnig, korrekt; ( namuslu) aufrichtig
    4) math ( açı) gestreckt
    1) richtig, korrekt
    \doğru çıkmak sich als richtig herausstellen
    çocuk \doğru okudu \doğru olmak richtig sein, stimmen, das Kind hat richtig gelesen
    dedikleri \doğru ( değil) was er sagt, ist (nicht) richtig, es stimmt (nicht), was er sagt
    saat \doğru gidiyor/gitmiyor die Uhr geht richtig/nicht richtig
    2) gegen
    akşama \doğru gegen Abend
    ( saat) altıya \doğru gelir er kommt gegen sechs (Uhr)
    3) nach
    dışa/içe \doğru aç(ıl) mak (sich) nach außen/innen öffnen
    4) \doğru dur! ( dik dur) steh gerade!; ( uslu dur) sei artig!

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > doğru

  • 2 akşam

    akşam Abend m; am Abend;
    bir akşam eines Abends;
    iyi akşamlar! guten Abend!;
    akşamları abends, jeden Abend;
    akşam güneşi Abendsonne f; fig Lebensabend m;
    akşam olmak Abend werden;
    akşam üstü gegen Abend;
    akşam yemeği Abendessen n;
    akşama doğru gegen Abend;

    Türkçe-Almanca sözlük > akşam

  • 3 akşam

    I s Abend m
    \akşam oluyor es wird Abend
    \akşama doğru gegen Abend
    aynı günün \akşamı am selben Abend
    bir \akşam eines Abends
    bu/dün/yarın \akşam heute/gestern/morgen Abend
    o \akşam an dem [o jenem] Abend
    iyi \akşamlar! guten Abend!
    II adj abendlich
    \akşam vakti [o saati] zu abendlicher Stunde

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > akşam

  • 4 ancak

    I konj
    1) ( yalnız, sadece) nur, bloß
    \ancak bir şart ile nur unter einer Bedingung
    2) ( lâkin) jedoch, allerdings
    3) erst
    \ancak ikinci deneyişte erst beim zweiten Anlauf
    \ancak şimdi gelebildim jetzt erst konnte ich kommen
    II adv
    1) ( en erken) frühestens, ehestens
    \ancak yarın gelebilirim ich kann frühestens morgen kommen
    oraya akşama doğru \ancak varabildim ich kam dort erst gegen Abend an
    2) ( güçlükle) gerade (noch), (so) eben
    otobüse \ancak yetiştim ich habe den Bus gerade noch erreicht
    ücretiyle \ancak geçinebiliyor mit seinem Lohn kommt er so eben aus

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > ancak

См. также в других словарях:

  • akşama doğru — zf. Gündüzün akşama yakın bir zamanında Birbirlerine veda ederek akşama doğru dağıldılar. A. Mithat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğru — sf. 1) Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı 2) Gerçek, yalan olmayan Doğru haber. 3) Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. A. Gündüz 4) is. Gerçek, hakikat Söyleyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşam — is. 1) Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri 2) Gece Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine... Y. K. Karaosmanoğlu 3) Akşam ezanı 4) Akşam namazı Birleşik Sözler akşam azadı akşam ezanı akşam gazetesi akşam güneşi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüklenmek — e 1) Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi. F. R. Atay 2) Kendi kendini sürüklemek 3) nsz Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak Bu dava iki yıl sürüklendi. 4) nsz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Fevzi Çakmak — For other Fevzi Pasha, see Fevzi Pasha (disambiguation). Mustafa Fevzi Çakmak 1311 (1895) c P. 7 Mareşal Fevzi Çakmak (October 26, 1923)[1 …   Wikipedia

  • ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşam gazetesi — is. Baskısı öğleden sonra, özellikle akşama doğru yapılan gazete …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşam pazarı — is. Pazarlarda, işportalarda akşama doğru tezgâhta kalmış malların ucuz fiyatla satılışı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akşamüstü — zf. Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekingenleşmek — nsz Çekingen duruma gelmek Akşama doğru kendisinin bile yadırgayacağı kadar çekingenleşmişti. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğleyin — zf. Öğle vakti Her zaman öğleyin gelir, akşama doğru kalkardı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»